Ara sıra sonra klasik Kore-Japon dizilerinden sıkılıp farklı arayışlar içine girdiğimde anime izliyorum. Şu bir kaç haftadır yine farklı arayışlar içinde olup birkaç anime izledim, sizlere bahsetmesem olmaz. Uzun süredir blogumu güncellememişken ve hazır birbirinden güzel animeler izlemişken bu yazıyı yazmamak ayıp olur. :D
Hakushaku to Yousei / Kont ve Peri
Bu anime ile uzun zaman önce karşılaşmış olsam da konusu bana çekici gelmediğinden ertelemiştim ama geçen hafta o kadar sıkıldım ki zamanım geçse kafi düşüncesiyle başladım bu güzelim animeye. Meğer haksızlık etmişim. Bitirince kendime kızdım; neden erteledim diye. Konusundan kısaca bahsedecek olursam ''Perileri görüp konuşabildiği için insanların dışladığı peri doktorumuz olan Lydia ve peri dünyasının kontu olduğunu kabul ettirmek için sihirli bir kılıcı arayan ve bu arayışta bir peri doktorunun yardımına ihtiyacı olan yakışıklı kontumuz Edgar arasında geçen bir anime.. Olağanüstü konuları olmasına rağmen mükemmelliğiyle rahatsız etmeyecek bir havası var.
Ahh Edgar'ı görünce anime karakteri olasım geliyor. O yakışıklı olduğu kadar kibar ve güçlü de. Aslında animeyi izleyince trajedik ve aksiyon dolu bir hayatı olduğunu göreceksiniz. Kaname, Zero, Miketsukami'den sonra ki en favori karakterim oldu kendisi. Miketsukami'ye gerek görünüş gerek huy olarak baya benziyor. Bu anime sırf Edgar için izlenir arkadaş. *.*
Ahh Lydia & Edgar aşkı. Aslında romantik bir olağanüstü aksiyon animesi diyebiliriz. :D Birbirlerine çok yakışıyorlardı. Edgar'ın Lydia'ı özlemesi, koruması. Lydia'nın aşık olduğu halde bunu farkedemesi ya da dışa vurmaması ... Buram buram aşk sahneleri yok değildi. Ara sıra Edgar sapık gibi konuşmuş olsa da. Bir kaç komik sahnesine de tanık olacaksınız. :D
Kont'un sağ kolu olan sadık yakışıklımız Raven. Ahh ben onun yeşil gözlerine ölürüm. *.* Animeye tat katan bir karakterdir kendisi.
Bu da animemizin komedi karakteri konuşabilen kedi Nico. :D Bıyıkları kesildiğinde aynaya bakınca bu yüz ifadesinden sonra çığlığı basıp saklanmıştı.
Son olarak Lydia'a aşık olan diğer bir yakışıklı karakterimiz olan Kelpie'den bahsedeyim. Periler dünyasında yaşayan bir su atı aslında kendisi, insan şekline girebiliyor. :D Aslında o garip huylarının arkasında duygusal bir kalbi olan biri. Edgar ile Kelpie çekişmesi daha fazla olabilirdi ama Kelpie karakterimizde fazla bir rolü olmadı.
Eee ben bu kadar uzun anlatıp övdüysem izlemeniz gerektiğini söylememe gerek kalmamıştır. Bittiği için üzüldüğüm ve bende etki bırakan bu animenin special bölümleri var. Birkaç dakikalık birkaç bölüm. Ama malesef ki ovalarda sadece değişik çizimlerle süslenmiş şiirler yer alıyor. İzleyince daha iyi anlarsınız.
Hotarubi no Mori e
Bu kısacık tek bölümlük animeden kısaca bahsedeceğim. :)
Kısa olmasına rağmen büyük etki bırakan bir anime imiş kendisi. İzleyince ne dediğimi daha iyi anlayacaksınız. 45 dk'lık bir animeyi izlemek hayatınızdan çok şeyler çalmaz, yani anime sevmeseniz bile çerezlik olarak izlemelisiniz.
Konusu;
Hotaru yazları büyükbabasının yanına giden 6 yaşında küçük bir kızdır. Bir gün gulyabanilerin yaşadığı söylenilen bir ormanda kaybolur. Ağlamaya başladıktan bir süre sonra ağaçların arkasında bir çocuk görür. Bu Gin'dir ve o da bir gulyabanidir. Hotaru, Gin'e bir insanoğlu dokunduğunda Gin'in yok olacağını da öğrenir. Hotaru Gin'in yaptığı bu iyilik karşısında ertesi gün teşekkür etmek için tekrar ormana gelir. Gin'den korkmayan Hotaru ile Gin arasında gün geçtikçe artan bir arkadaşlık bağı oluşur. Artık Hotaru her yaz büyükbabasının yanına gitmek için can atmaktadır...
Dokununca kaybolması tıpkı bir kar gibi değil mi? Ben var ya Gin, kışın hep seni düşündüm. Sonbaharda da… İlkbaharda da… Beni unutma tamam mı?
Dramatik bir anime diyebilirim. Bir kaç damla göz yaşı ile biteceğiniz etkileyeci bir anime olacak. Ben gerçekten çok sevdim. Finali farklı da bitebilirdi ama etkisinin bu finalde gizli olduğunu düşünüyorum. Gin içten içe kendini soyutlamış, duygusal ve yakışıklı bir karakterken, Hotaru cıvıl cıvıl, cesaretli ve duygusal küçük bir karakter olarak çıkacak karşımıza.
Dediğim gibi bu 45 dakikalık animeyi izleyerek hiçbir şey kaybetmezsiniz, izlediğinizde seveceğinize eminim. ^^
Bahsedeceğim bir anime daha vardı ama bu yazıyı daha da uzatmak istemiyorum, gözüm de almıyor zaten. Umarım bu yazıyı beğenerek okumuşsunuzdur, başka bir yazı da görüşmek üzere! :)
ben anime izlemeyi çok seviyorum kore dizilerinden usandığım zamanlarda açıyorum :D bu animeyi bir an önce izlemeliyimm ;) (kore dizilerinden usanılmaz ama... ) :D
YanıtlaSilAnime izlemeyi seviyorsan '' Hetalia '' yı tavsiye ederim. :3
YanıtlaSil